Her seramik fırına aynı niyetle giriyor…
Bir bardak olsun, sofralarda yerini alsın, hikâyelere eşlik etsin diye.
Ama hayat gibi, fırın da bazen kendi kararını veriyor.
Kimi parçalar çatlıyor, eğiliyor, beklediğimiz formu almıyor.
Ve işte tam o anda bir şey fark ediyoruz:
Hiçbirimiz mükemmel değiliz.
Ve bazen başkalarının bizden beklediği forma girmemek, kendi yolumuzu bulduğumuz an oluyor.
Biz de bu yolculuğa saygı duyuyoruz.
Bardak olamayan her seramiğin içine soya mumu döküyoruz ve ona kendi ışığını yakma fırsatı veriyoruz.
Çünkü dönüşüm, bizim için kusurun değil; cesaretin hikâyesi.
Belki bardak olmadı…
Ama ışık oldu, sıcaklık oldu, evin içinde bir anıya dönüştü.
HugLoveKiss’te hiçbir parça heba olmaz.
Her biri kendi olmayı seçtiği yerden yeniden doğar.



